Güç Yüzükleri - Rings of Power
Harika hikaye anlatıcılığı örnekleri
Selam dostlar,
Uzun bir aradan sonra yeniden sizerleyim. Bu uzun aradan dolayı maillerimi özlemiş olduğunuzu varsayarak bugün size dolu dolu -ve umuyorum ki epey faydalı bulacağınız- bir bülten hazırladım.
Ayrı kaldığımız süreçte yoğun müşteri çalışmalarının haricinde, Eylül ayı için sözünü verdiğim eğitimin alt yapısıyla ilgilendim. Bundan mailin sonunda bahsedeceğim. Ama önce bu haftanın konusuna geçelim.
JRR Tolkien ve Güç Yüzükleri
Yüzüklerin Efendisi “Rings of Power” (Güç Yüzükleri) serisinin ilk 3 bölümünü izledim ve genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim. Evet 465 milyon dolar gibi bir dizi için çılgınca bir bütçeyi karşılayıp karşılamadığından henüz emin değilim ve ‘orta dünya’ fanatiklerinin genel eleştirilerine katılıyorum (Zenci Elf… akıllı ve olgun olması gerekirken çok toy davranan bir Galadriel gibi) ama kesinlikle öyle ‘gömülecek’ bir dizi değil. Karşımızda gayet heyecan verici bir yapım var.
Bu vesileyle aynı zamanda bir Yüzüklerin Efendisi hayranı olarak, klasik Tolkien bilgeliğini araştırdım ve bu maili onun etrafında topladım.
Siz de Güç Yüzüklerini izlediyseniz aşağıya bir yorum bırakarak ne düşündüğünüzü bana anlatın lütfen.
Şimdi gelin sizi daha iyi bir hikaye anlatıcısı yapalım…
Bir Güzel Fikir
“Hikaye üreticisi aynı zamanda başarılı bir ‘hayal mimarı’ olduğunu kanıtlar. Zihnimizin girebileceği ikincil bir dünya inşa eder. Bu dünyanın içinde, anlattığı şey ‘gerçektir’ O dünyanın yasalarına uygundur. Bu nedenle o dünyanın içindeyken buna tamamen, olduğu gibi inanırsınız. Zaten inançsızlık ortaya çıktığı anda büyü bozulur; hikayenin sihri, daha doğrusu sanat başarısız olur.” - JRR Tolkien, Peri Öyküleri Üzerine (1939 denemesi)
World Building yani dünya inşası, hikaye anlatımının en çok büyülendiğim alt kümesidir. Tolkien gibi yazarlar kendi kültürlerini, politikalarını, dillerini ve tarihlerini nesiller boyu okurları bağımlı kılacak şekilde inşa ederler. Sıfırdan insanları, mekanları ve hikayeleri oluştururlar. Bu dikkate değer.
Günümüze doğru geldikçe ‘dünya inşası’ girişimcilikle neredeyse eş anlamlı hale geldi. Sonuçta işletme kurucuları dünya için kendi gelecek vizyonlarını inşa etmekten başka ne yapıyorlar ki?
İki Taktik
İşte JRR Tolkien’in dünyalarını inşa etmek için kullandığı ve muhtemelen en iyi markalardan da tanıyacağınız iki taktik.
1) Dile odaklanın
Hedef kitlenizle aranızda özgün ve ortak bir dil oluşturun. Tolkien kitapları için 15 yeni dil icat etti (korkmayın, siz bunu yapmak zorunda değilsiniz).
Hedef kitleniz için çok yaygın hale gelen ve bunları sizinle veya markanızla ilişkilendirecek ifadeler oluşturmayı deneyebilirsinz. Örneğin aranızdaki espriler yalnızca sizin dünyanızda anlam ifade eden ortak bir dilin yansımalarıdır.
iMessage = Apple
Apple, ürünlerinin önünde kullandığı “i” harfini adeta sahiplenmiştir.
“Ne demek sahiplenmiş?”
Şöyle ki; artık başka hiçbir marka insanların aklına Apple’ı getirmeksizin bunu kullanamaz.
Bir başka örnek:
Wingardium Leviosa = Harry Potter
Bir düğün gördüm, çılgın bir genç çiftin düğünü. Misafirler ellerinde maytaplar tutmuş, genç çifti selamlıyorlar. Ve bu latince kökenli, karmaşık, tuhaf sözcükleri söylüyorlar. JK Rowling’in 20 yıl önce icat ettiği sözcükler. İşte buna “güçlü etki” derim.
2) Ritüeller oluşturun
Tolkien, yarattığı farklı kültürlerin her birine kendi geleneklerini ve ritüellerini verdi. İnsanlar bu şekilde işlev görür. Ortak ritüeller bize kendimizi bir grubun parçası gibi hissettirir.
Şimdi buna ilginç bir örnek teşkil eden bir markanın ne yaptığına bakalım mı?
Öyleyse haftalık bir ritüel oluşturarak bir markanın nasıl başarılı olabileceğine dair bir örnek vermek üzere Tolkien’den bir kurabiye şirketine geçiyorum:
Crumbl kurabiye markası, her hafta 6 çeşitlik yeni bir kurabiye listesi yayınlıyor. Her yeni liste bir önceki haftanın listesinin yerine geçiyor. Bu da bir beklenti duygusu, bir aciliyet duygusu ve bir birliktelik duygusu yaratıyor.
Beklenti: Crumbl hayranları yeni listeyi dört gözle bekliyorlar.
Aciliyet: Bu hafta bu kurabiyelerden almazsan, bir daha asla şansın olmayabilir.
Birliktelik: Lansman gönderilei Instagram ve Tiktok’ta yüz binlerce beğeni alıyor.
Üç Kaynak
Bir Bülten
Jim Rohn’un meşhur sözünü duymuşsunuzdur: “En çok vakit geçirdiğin 5 kişinin ortalamasısın.”
Kişisel gelişiminize katkı sağlamak için farklı insanlar ve farklı hayatlardan seçkiler sunan bir mail bülteni: 5 Kişi
Bunun için size yardımcı olmaya çalışıyor ve “siz de kendi 5 kişinizi oluşturun” diyor. Güzel bir motto, güzel bir yaklaşım. Faydalanmanız dileğiyle ben de sizinle paylaşıyorum.
Bir Podcast
Mirgün Cabas ve Can Kozanoğlu tarafından hazırlanan bir podcast: İlk Sayfası
Her program farklı bir yazarı konuk alıyor ve onlarla ‘nasıl yazılır?’ sorusunu tartışıyor.
Bir Video
Hikayelerin ve hikaye anlatmanın gücünden örneklerle bahseden güzel bir video. Seyredip ilham almanızı tavsiye ederim.
Umarım keyif almışsınızdır.
Bana verebileceğiniz en güzel geri bildirim ve destek ise Kazandıran Kelimeler Mail Bülteni’ne, yani bu mail listemize birkaç arkadaş daha kazandırmak olur. Aşağıdaki butonu kullanarak çevrenizi davet ederseniz çok sevinirim. Sevinmekle kalmayacak, size bir de hediye göndereceğim: Daha iyi bir hikaye anlatıcısı olmanız için size yardımcı olacak bir video eğitim serisi.
Evet hazır eğitim demişken, şimdi gelelim bizim eğitimin konusuna.
Evet eğitimi doğum günüm olan 2 Eylül’de başlatmak istiyordum ama planda 2 değişiklik oldu:
Radikal bir kararla panel eğitimi yerine (Teachable, Udemy gibi), bire bir canlı derslerle uygulamaya karar verdim. Çok daha faydalı olacak.
Eylül’de deslere başlamak yerine önden satışı yapacağız ve 1 Ekim’de derslerimize başlayacağız. Çünkü…
Böylece erken davrananlar kazanacak. Ön satış sayesinde büyük bir indirim elde edecekler (tam 500 liralık bir indirim). Ayrıca ben bu kararı verirken ve eğitimin içeriği ile alt yapısı üzerinde çalışırken Eylül ayının başını kaçırdık. Ve bu eğitim süreci 1 ay olacağı için ayın başından başlamasının daha uygun olacağını düşünüyorum.
Eğitimlerimiz sadece ayda 15 kişi ile sınırlı olacak.
Haftada iki gün, ikişer adet 40 dakikalık bire bir Zoom oturumu şeklinde vereceğim dersler ile toplamda en az 640 dakika (yani 10 saat 40 dakika), 15 kursiyer içinden dileyen herkesin katılabileceği ek derslerle de toplam 15-16 saatleri bulan dolu dolu bir eğitim olacak.
Eğitimim bir kerede çekilip hazırlanmış ve herkese aynı şeylerin sunulduğu videolardan değil, özelleşmiş çalışma ve uygulamalardan oluşacak. Yani her bir kursiyer kendi ihtiyacı olan konu üzerinde yoğunlaşmış bir eğitim almış olacak.
Böylece kursun sonunda hem ihtiyacınız olan içerikleri hazırlamanın pratik yollarını öğrenmiş, hem de benimle birlikte ilk çalışmanızı hazırlamış olacaksınız.
Eğitim detaylarından Ekim ayına kadar bahsetmeye devam edeceğim. O yüzden şimdilik daha fazla uzatmıyorum. Sorularınız için bana ulaşabilirsiniz. Aşağıdan bir yorum bırakmanız yeterli. Dilerseniz y.karaogullari [at] gmail adresine bir mail de gönderebilirsiniz.




